Mümkün olduğunca katılmaya çalıştığım New Balance
koşularından birisi de Büyükada’da gerçekleşti. Bu koşuları tercih etmemin en
önemli sebebi kurumsal bir kimliğe sahip olması ve genelde her şeyin planlandığı
gibi başlayıp bitmesidir.
Ama her şeyin ötesinde Büyükada’nın güzel atmosferinde koşma isteği de bu yarışa katılmamada önemli bir etken oldu.
Yarıştan bir gün önce Ankara’dan İstanbul’a geldik ve mümkün olduğunca yakın bir yerde, Maltepe’de
kalmaya gayret ettik. O gün Üsküdar’ın güzelliklerini görme fırsatı bulduk.
İstanbul’da ikamet edenler için en büyük şanssızlık tarihe tanıklık eden mekânları
gündelik hayatın içinde eritmiş, tüketmiş olmalarıdır.
Yarış günü Bostancı İskelesinden Adaya doğru hareket
ettiğimizde güneşli bir deniz bizi karşıladı. Ada İskelesi uzaktan görüldüğünde
büyük bir hareketlilik göze çarpıyordu. Ancak bu yoğunluğun Adanın hafta sonu
yoğunluğu olmadığı iskeleye yaklaştıkça ortaya çıktı.
Yarış T-shirtlerinin dağıtımı uygun değildi. Büyük bir
yığılma vardı ve vakit kaybına sebep oldu. Başka bir çözüm bulmak mümkün
gözüküyor.
Yarış Büyükada’nın etrafında, “Tam Tur” olarak adlandırılan
parkurda gerçekleşti. Manzara harika olmakla beraber, parkurun bir kısmı
kırıcıydı.
Bitiş noktasındaki organizasyonu ise yeterli buldum. Bu parkurda koşarken en çok atlara dikkat etmek lazım. Sürücülü sürücüsüz atlar sizinle beraber yarışıyorlar.
Unutmadan; Ada'nın köpekleri de bir harika.
Unutmadan; Ada'nın köpekleri de bir harika.
Dönüşte harika bir deniz ve güneş bizi karşılarken martıların dansı unutulmaz bir keyif kattı. Ritüelin son halkası olan ince belli bardakta çay keyfini de belirtmeden geçmemek gerekir.
Bu parkurda koşacaklar için bir miktar tırmanma ve hız
antrenmanı faydalı olacaktır. Ayrıca İstanbul’da ikamet edenlerin arada bir bu
parkurda koşmaları büyük keyif olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder